Doğduğumuzdan itibaren öğrendiğimiz dil, aslında bizim karakterimizi mi oluşturuyor?
Aranızda hiç farklı bir dil konuşurken daha “özgür” hisseden varsa ne dediğimizi daha iyi anlayacaktır!
Bilime göre ana dil dışında bir dil konuşmak, bilmediğiniz farklı yönlerinizi ortaya çıkarıyor.
Kendinizi Türkçe dışında bir dil konuşurken hayal edin, muhtemelen daha rahat ve kaygısız hissediyorsunuz. Belki küfrederken ya da argo konuşurken bile farklı bir dilde bunları söylemek, size daha iyi hissettiriyor olabilir.
Aslına bakarsanız konuştuğumuz dil, tercihlerimizi, düşüncelerimizi hatta cümlelerimizi bile seçmemizde bir karar mekanizması. Bu konuda yapılan araştırmalar, gerçekten de konuştuğumuz dilin karakterimizi etkilediği bulgularını elde etmiş.
Peki nasıl farklı bir dil, karakterimizi de etkileyebiliyor?
Aslında kilit nokta rahat olmak olabilir. Ana dilinizi konuşurken hata yapmamaya, kararlarınızın mantıklı olmasına dikkat etmeye çalışarak bu kaygıyı güdüyorsanız farklı bir ülkede, farklı bir dilde muhtemelen bu kaygınızın onda biri bile olmaz.
Turist olarak gittiğiniz bir ülkede ne kadar rahat hareket edebildiğinizi düşünün. Aslında bahsettiğimiz şeyle hemen hemen aynı bir durum.
Araştırma esnasında Rusya’dan ABD’ye göç eden bir kişiye İngilizce konuşurken nasıl hissettiği soruldu.
Sonuçlar ise şaşırtıcıydı. Çünkü ana dili Rusça olan kişinin Rusça konuşurken içe dönük ve çekingen olduğu, ama İngilizce konuşurken kendisini daha özgür hissettiği öğrenildi. İngilizce konuşan ama Fransızca eğitimi alan bir başka kişiye de aynı soru yöneltildiğinde Fransızca konuşurken çok zarif hissettiği tespit edildi.
Aslında araştırmanın sonucu ise şuydu: konuştuğumuz dil, içindeki kültür ve geleneklere karşı olan düşüncelerimizi de etkiliyor. İşte bu yüzden farklı bir dil konuşurken “kendimiz” gibi hissedemiyoruz!