“`html
Peki, bu durum neden bir kriz olarak değerlendirilmektedir?
Dün İstanbul’da gerçekleşen ve bugünde devam eden “Uluslararası Aile Forumu”, dünya üzerindeki bu tehlikenin boyutlarını gözler önüne serdi.
Forumda, SETA’nın yeni yayımlanan “2025 Sosyal Panorama / Nüfus ve Aile” raporunda yer alan veriler dikkat çekiciydi. Raporda, “Doğum oranlarındaki düşüş gibi demografik göstergeler, bireyler, aileler ve devletler için uyarı niteliği taşımaktadır.” ifadeleri yer alıyordu (Başak Işık Alpar / Çocuksuzluk: Türkiye İçin Güncel Bir Değerlendirme).
***
Foruma ev sahipliği yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın konuşmaları dikkat çekiciydi.
Şu çarpıcı sözleri kayda geçirdim:
– “Bu yüzyılda aile kurumu çok büyük meydan okumalarla yüz yüze.”
– “Bireyselliğin ön plana çıktığı, sıradanlaşan özgürlük anlayışlarının hüküm sürdüğü bir dünyada yaşıyoruz.”
– “Yalnızlık, bağlılık ve sorumluluğun yerini geçicilik alıyor.”
– “Aileyi hedef alan cinsiyetsizleştirme hareketleri hızla yayılmakta.”
– “Modern yaşam tarzı aile kurmayı bir ağır yük olarak algılatıyor.”
– “Bu durumu sorgulamak ve modernleşme ile küreselleşmenin etkilerini dengeleyerek aile ve nüfus yapısını korumak adına harekete geçmek zorundayız.”
– “Aileyi korumak sadece bir politika değil, insanlığın ortak sorumluluğudur.”
***
Bahsedilen round table’da başka bakanların açıklamaları, dinleyiciler içinde kaydedildi fakat doğrudan kamuya açıklanmadı.
Diğer ülkelerin bakanları da önemli tespitlerde bulundu.
Ürdün Social Development Bakanı Wafa Bani Mustafa, “Aile, gündemimizin öncelikli maddesi olmalı” dedi.
Kırgızistan Çalışma, Sosyal Koruma ve Göç Bakanı Ravshanbek Sabirov, “Birlikte ortak bir gelecek inşa etmeliyiz.” diye belirtti.
“Ortak” bir gelecek… Bu durumu nasıl gerçekleştirebiliriz? İlginç bir şekilde, öneriler yine “Batı”dan, foruma tek katılan AB ülkesi Macaristan’dan geldi.
– “AB, demografik bir kış sürecindedir; yıllık doğum sayısı 600 bine düşmüştür.”
– “50 yıl önce, dünya nüfusunun %10’u AB ülkelerindeyken, şimdi bu oran %5’e düştü.”
– “Brüksel, aileye yönelik baskılar uygulamakta! Geleneksel aile değerlerine karşı bir tehdit var, cinsiyet ve LGBT ideolojileri hızla yayılmaktadır.”
– “Macaristan’da LGBT içerikli reklamları yasaklıyoruz ve AB bizimle dava açıyor. Ayrıca ‘Onur Yürüyüşü’ne de izin vermiyoruz.”
– “2010 yılından bu yana evliliklerde %31 artış, boşanmada %29 düşüş ve kürtajda %50 azalma yaşandı.”
– “Macaristan, 30’dan fazla aile politikası uygulamaktadır.”
– “Sağladığımız destek, vergi mükellefleri üzerinden değil, vergi indirimleri ile sağlanıyor.”
***
Bu yazıyı yazarken yanımda bulunan nüfus politikaları uzmanı bir izleyici şunları belirtti: “Davetli ülkeler bu forumu cesurca buluyor. 27 ülke ile bir eşik aşıldı. Şunu da belirtmeliyim ki, nüfus artış hızını ‘tek bir çocuk’ ile artırabilen ülkeler, dünyaya yön verebilir.”
Notlarım şimdilik bunlar… SETA’nın “Nüfus ve Aile” raporundan da ayrı bir yazı hazırlıyorum.
“`