Yumurtalık Rezervinde Azalma Genç Kadınlarda da Görülüyor
Kadınların doğurganlık kapasitesini belirleyen en önemli faktörlerden biri olan yumurtalık rezervinin azalması, kadınları erken menopoz ve doğurganlık kaybı riskiyle karşı karşıya bırakabilir. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Zeki Salar, genç kadınlarda da yumurtalık rezervinde azalma trendinin arttığını belirtiyor.
Op. Dr. Salar, özellikle aile öyküsü ve çevresel faktörlerin etkisiyle yaygınlaşan bu durumun erken teşhis ve müdahale ile yönetilebileceğini vurguluyor. Özellikle ailesinde erken menopoz öyküsü olan kadınların düzenli kontrollerini aksatmamaları gerektiğini söylüyor.
Ailenizde Erken Menopoz Öyküsü Var mı?
Yumurtalık rezervindeki azalmanın yaşla sınırlı olmadığını belirten Op. Dr. Salar, genetik yatkınlık, çevresel etkenler ve stresli yaşam tarzının da bu süreci hızlandırabileceğine dikkat çekiyor. Kadınların vücutlarının verdikleri sinyallere dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Op. Dr. Salar, adet düzenindeki değişikliklerin incelenmesi gerektiğini belirtiyor.
Op. Dr. Salar, yumurtalık rezervindeki azalmanın her zaman kısırlıkla sonuçlanmadığını belirterek, kadınların zamanında tıbbi destek alarak önlemlerini alabileceklerini vurguluyor. Tedavi yöntemleri arasında yumurta dondurma, tüp bebek ve diğer medikal prosedürlerin bulunduğunu belirten Op. Dr. Salar, her kadının 35 yaşından önce bir uzmana danışarak değerlendirme yaptırması gerektiğini hatırlatıyor.
Vücudun verdiği uyarıları göz ardı etmemek ve sağlıklı yaşam biçimi benimsemek, doğurganlık sorunlarının erken teşhis ve tedavisinde önemli bir rol oynuyor. Kadınların yumurtalık rezervi konusunda bilinçli olmaları ve düzenli kontrol mekanizmalarını takip etmeleri, doğurganlık sorunlarının önüne geçmede hayati bir öneme sahip.